31/12/2018

MENZİLLERİ UÇURUM; DİP ÇAMUR!

Varlığı tam bir asıra merdiven dayamış,  özverili çabalarla bugünlere gelmiş, koca bir çınar olan derneğimiz, bizleri, İTÜ’lüleri kaygıya düşürecek bir hale getirilmiştir.

Hukuksuzluğun, küskünlüğün ve kavganın temel politika haline getirildiği yönetim anlayışı, hem derneğimizi hem de vakfımızı süratle bir uçurumun kenarına doğru savurmaktadır.  

Kısaca hafıza tazelersek, mevcut yönetim anlayışının birliğimizde yarattığı travmalar çok sayıdadır!

  • Genel Kurula 72 saat kala 32 üye kayıt etmek ve hukuka aykırı olarak haziruna eklemek…
  • Genel Kurul öncesinde Denetim Kurulu üyesinden evrakları saklamak…
  • Genel Kurulda oylamaya müdahale etmek…
  • Genel Kurul tutanağını üyelerin ısrarlı taleplerine karşın vermemek…
  • Genel Kurul tutanaklarını toplantı kapsamı dışında düzenlemek, tahrifat yapmak…
  • Genel Kurula Bilanço sunmamak…
  • Tartışmalı ve meşruiyetten yoksun bir Genel Kurula büyük camiamızı mahkum etmek…

VE…

  • Ehil olmayan, belgesiz muhasebeci çalıştırmak…
  • Derneğin yolunu bilmeyen bir mali müşavire ödeme yapmak…
  • Vakıf ve dernek arasında oluşturulan parasal ilişkilerle mali kaos yaratmak…
  • İTÜ Mezunları Derneği ile çatışmak…
  • Rektörlük ile çatışmak…
  • İzmir Şube ile çatışmak…
  • Başkan gibi ya da yönetim gibi düşünmeyenlerle çatışmak…

Anlaşılabilir de kabul edilebilir de değildir…

Kötü yönetim, başarısız yönetim, eksik yönetim ve uygulamalar gelecekte telafi edilebilir. Tahribatları rehabilite edilebilir ve tekrar yola çıkılabilir.  Birliğimizin kuruluş amaçlarına uygun faaliyetlerini tekrar gerçekleştirmesi bağlamında işler rayına da konabilir…

ANCAK…

Mevcut yönetim anlayışı neticesinde Derneğimiz ve Vakfımız hukuki anlamda risklere maruz bırakılmaktadır. Mali disiplin ve denetim yoktur. Derneğimizin ve Vakfımızın kıskançlıkla korunması gereken kaynakları kötü yönetilen devletlerin hunharca katledilen ekonomisi gibi tartışmaya açıktır, şüpheye fırsat vermektedir… Mevcut mali ve yönetsel uygulamaların neticesinde Birliğimiz hukuken yok oluşa doğru gitmektedir…

Kötü gidiş ortak sorunumuzdur, kötü gidişi durdurmak ise ortak sorumluluğumuzdur…

Bizler el ovuşturup birliğimizin uçurumdan yuvarlanmasını ya da dip yapmasını bekleyenler asla değiliz. Derneğin kötüye gitmesi neticesinde haklı çıkmak derdinde hiç değiliz. Ancak halen derneğe dip yaptırmak ve kapısına kilit vurmak ve böylece “ilelebet son başkan” olarak kalmak isteyen bir başkan ve yönetim anlayışının da karşısındayız. Bu anlayış derneğin kapısına kilit vurmak için hukuki ve yönetsel tam gaz kusurlu işler yapmaktadır. Ve Vakıf da olağanüstü riskli kararlar ile tekrar İTÜ Birlik tarafından yönetilemeyecek bir “menzile” doğru gitmektedir.

Menzilleri uçurumdur, diptir. Dip çamursa; Birliğimizi bir daha yukarı çıkaramayabiliriz. Durumun vahameti ortadadır; vakit kaybına tahammül yoktur.  Susmak ve beklemek Birliğimizin tamamen yok oluşuna seyirci kalmaktır…

VAZİFEMİZ…

Birliğimizin kurtuluşu, yaşatılması ve yeniden inşası için tüm İTÜ’lülere görev düşmektedir. Genel Kurulu beklemeden; uyarmalıyız, dikkat çekmeliyiz, sahip çıkmalıyız…

BİZ İTÜ’LÜYÜZ