08/04/2018

İTÜ’LÜ OLMAK!

Remzi Gedikoğlu

 İTÜ’lülere; İTÜ’lü olmak üzerine yazmak, anlatmak dünyanın en zor ve en riskli işi olsa gerek. 2,5 asırlık bir tarihsel birikimin mühendislerine, mimarlarına, vatan inşa etmiş mühendislere, mimarlara, bilimsel düşüncenin coğrafyamızdaki her cm² sinde tuğlası harcı olan insanlara anlatmak…

Yalnızca mühendislik-mimarlık faaliyetlerinde değil; çağdaşlıkta, siyasette, sanatta, dünya biliminde sayısız iz bırakmış bir büyük topluluğa “haddi” aşmadan yazmak, “haddi” aşmadan davranmak, “haddi” aşmadan anlatmak, İTÜ’lü olmak bilincinin gereğidir.

İTÜ’lü olmak bilinci, en başta “bir bütünün ayrılmaz parçaları olmak” üzere diplomayı teslim almak, mühendisliğe-mimarlığa  adım atmaktır. Yeminini ve gereklerini asla unutmadan…

Ve bu sebeple İTÜ MEZUNLARI BİRLİĞİ derneğimize verilmiş addır ve  BİRLİKTE OLMAK PROJESİ’dir.

Bilmeyen ne bilsin bizi; bilenlere selam olsun…

BİRLİK olmak hedefiyle kurulan derneğimizin yakın zamanda gerçekleştirilen genel kurulunda yaşanan olaylar; İTÜ’lü bilincinin ve mensubiyetinin hem zorunluluğu, hem de sorumluluğu gereği BİRLİK üyelerimizce paylaşılmalı ve BİRLİĞİMİZİN tekrar inşası için, yeniden kuruluş gününün heyecanını derneğimizde tesis etmek gereği hâsıl olmuştur.

Hali hazırda derneğimize egemen olmuş; şuursuzluk, fütursuzluk, ayrımcılık, çatışmacılık, kavgacılık, iftiracılık, fitnecilik, hilecilik ve onun temsilcileri, son genel kurulumuzu İTÜ ismine asla yakışmayacak bir seviyeye çekmek için ellerinden geleni artlarına koymamışlardır.

70.Dönem Genel Kurulumuzda İTÜ’lü kimliğine yakışmayan haksız ithamlara uğradığımız gibi Genel Kurul sırasında Divan Başkanı Erol Tuncer’in tüzüğümüze, Dernekler Yasası ve sair mevzuata aykırı uygulamaları, aleni şekilde Serap Çatalpınar’dan yana sergilenmiştir.

Başkan ve şürekâsının baskı, tehdit, hakaret gibi fütursuz davranışlarından Üyelerin korunması gerekirken; başkan, temsilcisi olduğu anlayışı sözde koruması mikro mafyacıkları genel kurul salonuna taşıyarak taçlandırmıştır?!

GENEL KURUL ÖNCESİ YAŞANANLAR

Genel Kurul öncesi süreçlerde, BİRLİK projesini neredeyse yıkmak yok etmek üzere yola çıkanların başlattığı kapkara propaganda kendi içinde birkaç başlık altında özetlenebilir:

I. DERNEĞİN İSTANBUL’A TAŞINACAĞI, BİNASININ SATILACAĞI KARA PROPAGANDASI

Genel Kurul öncesi üyelere, Serap Çatalpınar listesinin karşısında oluşturulan listenin dernek binasını satmak, bundan rant sağlamak ve derneği İstanbul’a taşımak amacında olduğu şeklinde tamamı yalan, tamamı iftira kapkara propaganda yapılmıştır. Kimdir bu meczuplar? Akıl verenleri, destekçileri kimdir?

II. MEVCUT BAŞKANIN LİSTESİNE DESTEK OLMAYANLARIN KÜRTÇÜLÜKLE SUÇLANMASI

Genel kurul öncesinde ve genel kurul günü üyelere; Serap Çatalpınar listesinin karşısında oluşturulan listenin PKK’lılar, Kürtçüler tarafından oluşturulduğuna ilişkin iftiralar atılmıştır. Kaldı ki Kürtçülükle suçlanan arkadaşlar son iki dönemdir Serap Çatalpınar’ın başkanlığındaki mevcut yönetimde yer almışlardır. Kimdir hem derneği, hem Vatanı bölmek isteyen hainler?

III. DERNEĞİN İKTİDAR YANLILARINCA ELE GEÇİRİLECEĞİ YALANI

Genel Kurul öncesi Serap Çatalpınar yanlıları dönem arkadaşları ve tanıdıkları üyelere, Derneğin iktidar yanlıları tarafından ele geçirilmek istendiği ve sahip çıkılması gerektiği şeklinde yazı göndererek, sadece İTÜ kimliği ile bir araya gelmiş insanlara karşı siyasal cephe oluşturmaya çalışmışlardır.

Genel Kurulumuzda yaşananlara ilişkin top yekûn reel durumu izah eden bir açıklama zorunluluğu hasıl olmuştur. Mecburidir, kaçışı ve mazereti yoktur!

İTÜ’lü kimliğinin saygınlığını yitirmiş mevcut başkan ve şürekâsı;

Asılsız, iftiracı ve yalanlarla dolu propagandasını alenen reddetmediği;

Genel kurul süresince yapılan kara propagandayı asla desteklemediğini, kendisine destek olmayanlara yönelik yapılan kara çalmayı kınadığını İTÜ Birlik üyelerine açıklamadığı;

İTÜ BİRLİK genel kurulunda üyelerin oy verme tercihlerinin herkesin şahsi tasarrufundaki demokratik hakkı olması münasebetiyle; bu yalanların, iftiraların kendisiyle ilgisi olmadığını açıklayan bir metin kaleme alıp tüm üyelerimize göndermediği sürece; bölücülük ve iftiracılık yaftası yaka kartı olarak boyunlarında asılı kalacaktır…

BİRLİK ruhunu yok eden, İTÜ’lü karakterine uymayan bu davranış sahipleri, kınanmalı ve dışlanmalıdır.

İTÜ’lü olmak anlayışı; bu şuursuz davranışların derneğimizde kurumsallaşmasına asla izin vermez. Hiç kimse İTÜ’lü olmak bilincinin gerçek sahiplerini sınamaya kalkmasın.

 GENEL KURUL SALONUNDA YAŞANANLAR

 Kişisel hırs ve kibir, koltuk tutmak için yapılanlar; yazılanlarla sınırlı değildir.

Genel Kurul salonunda ve genel kurul süresince çok sayıda usulsüzlük yapılmış, İTÜ’lü olmak ve en temel üyelik hakları bağlamında “tam kanunsuzluk” yaratılmış, gerek tüzüğümüz, gerekse derneklerle ilgili uyulması zorunlu mevzuata açık ihlaller gerçekleştirilmiştir.

Derneğimizin Genel Kurul Çağrısı yapıldıktan sonra, GENEL KURUL ÇOĞUNLUKLU TOPLANTI TARİHİ olan 18 MART 2018 gününden önceki akşam, gündemsiz olarak toplantıya çağrılan Yönetim Kurulu, üye olmak ile ilgili tüzüksel süreçler ve derneklerle ilgili sair mevzuat da  ihlal edilerek, derneğimize 32 yeni üye kaydedilmiştir.

Genel Kurul’ da yapılan itirazlar elbette yeni üyelere karşı bir tutum ve üye yapılmalarına değil, var olan yasal mevzuatın ihlal edilerek hazirun listesine eklenmesi ile 32 yeni üyenin hazirun listesinde çıkarılması yönündeki  haklı önerilerinin divan tarafından dikkate alınmayıp yasal ve etik olmayan ve fırsatçılık yaratılarak  Genel Kurul  süresince oy kullanmalarınadır.

Serap Çatalpınar; bizzat kendi eliyle yarattığı hukuksuzluğa, Genel Kurulumuzun izin vermeyeceğini fark ederek ve yapılan usulsüz hazirun kaydını da ikrar anlamına gelecek şekilde “seçimleri 32 oydan daha az bir farkla kazandıkları takdirde istifa edeceklerini” alenen kürsüden, bağırarak ilan etmiştir.

İTÜ Birlik Başkanlığı ile onurlandırılmış bir insanın sebep olduğu hukuksuzluğu ortadan kaldırmak için seçimleri 32 oydan az farkla kazanmaları durumuna dair verilen istifa sözü, üyelerimizce takdirle karşılanmış, alkışlarla desteklenmiştir.

Sayım sonunda; 118 e 115 gibi 3 oy farkla seçimi Serap Çatalpınar listesi kazanmıştır. Serap Çatalpınar’ın kendi yarattığı hukuksuzluktan kurtulmak için alenen kürsüden verdiği söz neticesinde bir zorunluluğu vardır.

Verilen söz istifa sözüdür. Mecburidir, kaçışı da mazereti de yoktur!

İTÜ’lü olmak;

Verilen sözü tutmak, sözün gereğini yapmak ve İTÜ’lü onurunu lekesiz yaşamaktır.

Genel Kurulumuzda gerçekleştirilen seçimlerin, tüzüğümüze göre GİZLİ oyla yapılması gerekirken, Serap Çatalpınar ve şürekâsınca fiili durum yaratılarak; açık oyla yapılmış, bu konuda yapılan uyarı ve itirazlar dikkate alınmamıştır.

Tüzüğümüzün GENEL KURULUN OY KULLANMA VE KARAR ALMA USULLERİ’ne dair 16. maddesi ve YÖNETİM KURULU seçimine ilişkin 20. maddesinde oylamanın gizli oyla yapılması hiçbir tartışmaya mahal vermeyecek şekilde nettir!

İTÜ BİRLİK anlayışını artık taşıyamayacağı bir safra haline geldiğinin farkında olan Serap Çatalpınar ve şürekâsı; üyelere önceden zarflara konulmuş oyları dağıtarak aleni hukuksuzluk yaratmıştır. Oylama herkesin göreceği bir şekilde, oyların orta yerde masadan alınması ve zarfa konulması,  kabin ya da paravan olmadan alenen yapılmıştır.

Gizlilik esası alt üst edilerek ve üyelerin seçim tercihleri alenileştirilmiş, üyelerin tercihlerine psikolojik baskı ve iradelere saygısızca çatışmacı, ayrıştırıcı yöntem izlenmiş, Serap Çatalpınar ve şürekâsınca fiili durum haline getirilen açık oylama bu sağlıksız şartlarda sakatlanmış, taraflı davranışını Genel Kurul boyu sürdüren Divan Başkanlığı da  bu duruma müdahale etmemiştir.

İTÜ’lü olmak, hakkı olmayan oyu gasp etmek değildir.

Derneğimizin tüzüğüne göre; şubelerimizden 5 şube yönetim kurulu üyesi ve 5 kişi de şube genel kurulunda seçilen delege olmak üzere, toplam 10 üye İTÜ BİRLİK Derneği merkez seçimlerinde oy kullanabilirler. İstanbul Şubemiz Genel Kurulunda seçilen 5 delege ve Şubemiz 5 Yöneticisi dışında, İstanbul şubeye kayıtlı iken merkez üyesi gibi gösterilerek, mükerrer ve usulsüz şekilde oy kullanan delegeler olduğu görülmüştür.

Serap Çatalpınar ekibinin; yazmakla, anlatmakla bitmez şuursuzluklarına ve hukuksuzluklarını yazmak zorunda kalmak üzücü ama bir o kadar da zorunludur.

BİZ; BİRLİK FİKRİNİN YILMAZ SAVUNUCULARI; DEĞİŞMEZ TAKİPÇİLERİ VE SARSILMAZ İRADELERİYİZ!

GENEL KURUL SONRASINDA YAŞANANLARA İLİŞKİN OLARAK…

Asla makam ve menfaat derdinde olmayan Beyaz listenin tertemiz savunucuları;

Seçimleri kaybetmek uğruna;

Genel Kurulumuza yönelik her türlü baskı, hakaret, şuursuzluk, saygısızlık, bölücülük, yıkıcılık faaliyetlerini;  bizatihi İTÜ’lü olmak bilincinin saygınlığı ve sorumluluğu ile savuşturmuş ve genel kurulumuz selametle sonlanabilmiştir.

Tekrar ifade ediyoruz ki; Seçim sonrası ortaya çıkan 1 oy farkının gereği bugün itibariyle üzerinden 240 saat geçmesine rağmen yapılmamıştır. Serap ÇATALPINAR ve listesi derhal görevi Genel Kurulumuza iade etmelidir. İstifa etmelidir.

Çünkü İTÜ BİRLİK ve üyelerinin iradesi çalınmıştır. Birilerinin makam uğruna gasp ettiklerini ÖZDE İTÜ’lü olanlar alacak ve BİRLİK hepimizin katkılarıyla yeniden inşa edilecektir.

Kaygıları had safhadadır, genel kurul tutanaklarının nüshasını talep eden üyelerimizden tutanakları dahi kaçırmaktadırlar, saklamaktadırlar. Ama hiçbir gerçek gizli kalmaz… Her türlü hukuksuzlukları ve gayrimeşru tedbirleri 3 vakitlik makam işgalinden öteye geçemeyecektir.

Gerçek İTÜ’LÜ Son Sözü Söyler,

Yıkıcılar, İşgalciler, Provokatörler Emir Telakki Eder!

 SON SÖZ YERİNE…

 Akılcılığın, bilimsel düşüncenin temsilcileri, biz İTÜ’lüler; ne uğruna olduğu meçhul yıkıcılığa karşı, işgal edilmiş derneğimizin ehil ve İTÜ’lü olmak bilincinin saygın temsilcilerine yeniden emanet etmek zorundayız. Ve dünden bugüne titizlikle korunmuş emanetin layıkıyla geleceğe taşınması için de mutlaka sorumluluk almak mecburiyetindeyiz…

Birliğimizi yeniden tesis etmek için hemen şimdi adımlar atmalıyız.

 Çünkü İTÜ’lü;

 HUKUKSUZLUĞA TESLİM OLMAZ,

BASKILARDAN YILMAZ,

BÖLÜCÜLÜK DEĞİL, PROJE YAPAR,

SORUNDAN KAÇMAZ, SORUMLULUK ALIR,

MAZERET ÜRETMEZ, ÇÖZÜM BULUR,

İFTİRA DEĞİL, İRADE KOYAR,

YIKICILARA KARŞI, DÜNYAYI YENİDEN İNŞA EDER…

BİRLİĞİMİZ DAİM, YOLUMUZ AÇIK OLSUN…

 

Remzi Gedikoğlu

Maden Mühendisi – 1990