06/05/2018

İTÜ BİRLİK GENEL  KURULU, ŞEFFAFLIK ve MEŞRULUK ÜZERİNE…

İTÜ BİRLİK GENEL  KURULU,

ŞEFFAFLIK ve MEŞRULUK ÜZERİNE… M.Fikret Özbilgin

İTÜ Birlik Derneğimizin kağıt üzerinde Genel Kurul olarak anılan toplantısı 25.03.2018 günü gerçekleştirildi. Genel Kurul adlı toplantının hukuksuzluklarına bu sitede oldukça geniş biçimde değinildiği için tekrara düşmeyeceğim. Ancak öyle hususlar var ki, değinmeden de geçilmemeli.

Öncelikle geçmiş iki yıla baktığımızda Serap Çatalpınar başkanlığındaki Yönetim Kurulu’nun faaliyet dönemi boyunca kendi içinde didişmekten uyumlu bir çalışma yapamadığını, Yönetim Kurulu’nun kendi içinde darmadağın olduğunu, Başkan hariç tüm üyelerin (3 ayrı Genel Sekreter, 3 ayrı Sayman Üye) istifaya zorlandığı ya da istifa ettiğini, yönetimin dönemini zar zor tamamladığını çalışma raporundaki tablodan görüyoruz.

Yönetim içinde şeffaflık olmadığı, kurum içi demokratik işleyişin ve paylaşımcı yapıya rastlanılamadığı herkesçe malum. Yönetsel ortaklaşamama ve başkanın ben merkezciliği, agresif bireyselliği, makam egosu ise ülkenin başına musallat olmuş makro tek insanlığın adeta bir mikro yansıması.

Ülkemizin, toplumun ve elbette Birliğimizin iyiliği için, salt iyi ve doğru için hayatlarının her alanında elini taşın altına koymaktan çekinmeyenler; tek kişilik yönetim anlayışına karşı İTÜ Birlik için yapabileceklerimiz olduğunu hissetmekteydik. Geçen dönem yönetimde görev almış kimi üyelerin de arasında bulunduğu ve bu süreçten rahatsız İTÜ’lülerin ayrı bir liste ile Genel Kurul’a gitmesi artık kaçınılmaz olmuştu.

Genel Kurul’da başkan Serap Çatalpınar’ın yaptığı konuşmalarda sürekli “ben” vurgusu, “ben yaptım, rektöre gittim, benim fedakarlığım, benim sözüm” söylemleri ile en başta mevcut yönetimdeki mesai arkadaşlarına, devamla da biz üyelere saygısızlık etmiştir. Yukarıda da değindiğimiz gibi ülkedeki ben merkezci zihniyet derneğimize de yansımıştır. Elbette buna karşı gelmek şarttır. Ve tabii bu zihniyet de kendisini var eden ve egosunun dayanağı makamını bırakmamak için türlü hileye başvuracaktı. Genel Kurul süreci sadece bir vasıtadır.

Günler öncesinden incelememiz gereken Genel Kurul Faaliyet Raporu’nun Mali Raporlar Bölümü’nün alt başlıklarında yer almasına karşın, 2016 yılı denetleme raporu, gelir-gider tabloları, bilançoları, İstanbul Şubesi’ne ilişkin denetimi dahil hiçbir mali veri rapor içeriğinde yer almamış; yine Tüzük değişiklikleri gündeme alınmasına karşın zamanında ve usulüne uygun bir hazırlık yapılarak üyelere gönderilmemiştir.

Geçmiş dönem faaliyetlerinin şeffaf olmaması, her şeyden önce İTÜ’lülük güveni, paylaşımı, duygudaşlığı, yoldaşlığına zarar vermiştir. Birlik olarak kolektif üretim, bir arada yaşama ve yaşatma, var etme kültürü zarar görmüştür. Bizlere yakışmayan bir çoğunlukçu demokrasi anlayışı ve mikro milli iradecilikle, olması gereken çoğulcu demokrasiyi engellemiştir.

Artık şeffaf değilsiniz Sayın Yönetim;

Birlik yönetiminin demokratik, her türlü örgütsel işleyiş ve geleneksel dayanışma, paylaşma, ortaklaşma kültürlerimizden uzak tavrı; geçmiş dönem nasıl çalışıldığının da gizli tutulmasıyla demokratik kitle örgütü niteliğinin hiçe sayılışını gösterdi.

Şeffaflıktan uzak, antidemokratik anlayışın iki yıldır sürdürdüğü fütursuzluk, ayrımcılık, çatışmacılık, kavga kültürü ile sorun çözen değil; yeni sorunlar yaratarak çalışmayı olanaksız kılan anlayışı Genel Kurul süreci ile de sınırlı kalmamış, bugüne de sirayet etmeye başlamıştır.

Artık meşru da değilsiniz;

Genel Kurulda kürsüsünden “seçime giren 2 liste arasındaki farkın 32 oydan az olması halinde istifa ederim” diye haykıran Serap Çatalpınar, bir aydan fazla bir zaman geçmiş olmasına karşın meşruluğu kendi beyanından menkul görevini sürdürmektedir.

Aleni olan Genel Kurul Divan Tutanağı dahi Başkan ve Birliğimizin, hukuk müşaviri de dahil olmak üzere pek çok kişiden hem şifahen ve hem de bürokratik engeller konulması sebebiyle yazılı olarak, hukuksal çerçevede defaten istenmiş, ancak ihtarname ile temin edilebilmiştir.

Genel Kurul’un yönetilememesi ve Divan Tutanağı’nın verilmesinden dahi imtina edilmesinde yılları bürokratı Erol Tuncer’in de payı var. Birlik tüzüğü ve dernekler mevzuatına aykırı biçimde ve kendisine yakıştıramadığımız tarafgirlikle başkanlık ettiği Divan, Genel Kurul’u kayıt altına almayı ya becerememiş ya da gördüğünü kaydetmek istememiştir; ki hangisinin daha vahim olduğunun takdirini Birlik’in değerli mensuplarına bırakıyorum.

Yönetme ile idare etme arasındaki farkı görmek zor değil.

Günden güne şeffaflığı üzerindeki örtü bir ölü toprağına dönüşen yönetim anlayışı her geçen an daha derine gömülmektedir.

Bu sitede değinilen hukuksuzlukların, gayrimeşruluğun tam da memleketin ilerici, çağdaş ve demokratik her bir unsurunun yan yana gelebilme koşullarının ortadan kaldırılmaya çalışıldığı OHAL atmosferinde yaşanması tesadüf değildir. Sesini yükseltenlere baskı, tehdit ve basına sansür, mühendislik-mimarlık ve şehir plancılığı alanlarımıza, mesleklerimizin itibarı ve meslektaşların haklarına karşı saldırılar, işsizlik, güvencesizlik, sömürü, yönetsel ve ekonomik krizler, yolsuzluk, usulsüz kadrolaşma, kent ve doğa yağması,  adalete güvenin yitirildiği ve daha pek çok sorunun yaşandığı bir dönemde Birlik Genel Kurulu’nda da yaşananlar; ülkede yaşanan milli iradeciliğin Birlik Genel Kurulu’na yansımasını üzülerek göstermiştir. Lakin bu, İTÜ’lülere yakışmamıştır.

Genel Kurulun açılışından seçim oylaması dahil bir dizi hukuksuzlukla alınan kararlar ve oluşan yeni yönetimde doğal olarak meşru bir yönetim olmayacaktır.

Memleketimizde insana güvenin yitirildiği; eşitlik, özgürlük, insanca yaşam, laiklik, barış, adalet mücadelelerinin yürütüldüğü bu dönemde kendi kültürümüzden uzaklaşmamızı da üzülerek izlemekteyiz ve yine bu da İTÜ’lülere yakışmamaktadır.

İTÜ mezunlarının kültürü, gelenekleri, çağdaş ve katılımcı demokrasi anlayışı bu sorunu elbette çözümleyecek, Birliği, Birliğimizi gerçek sahiplerine teslim edecektir.

İTÜ’lü Olmak; hayatın her alanındaki meşru, dinamik kurumsal anlayışımızın doğurduğu “duruşumuz”un adıdır.

“Duruşumuz”, çaresiz “bekleşmemiz”dir sanılmasın!

 Fikret ÖZBİLGİN

Maden Mühendisi